böyle zamanlarda öyle kızıyorum ki seni düşündüğüm vakitler için kendime.
ben kimim?
madem değerli değilim aslında o kadar..
neden?
öyleymiş gibi
yapıyoruz.
28 Mart 2014 Cuma
27 Mart 2014 Perşembe
18 Mart 2014 Salı
çay
içmeyi bırakıyorsun çünkü şekersiz tadı güzel değilmiş. öğrenince şaşırıyorum. uzak-ta yaşıyoruz ne kadar..
17 Mart 2014 Pazartesi
'korkma' diyebilsem titremeden sesim
birilerine bi'şeyleri anlatırken kırabiliyor olmaktan yoruldum. gelip gelip buralara yazsam..
hayat gerçekten zor. kim olduğun yüzünden yargılanmak hiç bitmiyor. hiç ama hiç.
senin dinin şu. senin adın şu. senin annen baban şu kimseymiş. sen şurda doğmuşsun o zaman şöylesin. hayatta sadece ve sadece emeğinle bi yerlere gelmekten bahsettiğinde en büyük hayalci sen oluveriyorsun.
en yakının sana korkuyorum dediğinde, korkma diyemiyorsun.
korkma seni öyle olduğun için yargılamayacaklar.
seni 'fişle' memişlerdir.
sen sadece nefes alıyorsun.
hiçbir şey yapmadın.
sen olduğun gibi güzelsin.
hakkıyla şöyle söyleyemiyorsun.
ölmeyeceksin.
'beni yaşatmayacaklar galiba' boyutuna gelmiş bi korkuya sarılamıyorsun.
ortada hiçbir sebep yokken böyle düşünen sevdiğine diyemiyorsun ki:
öyle değil.
bak ölmüyoruz.-
bak kimse ölmedi.-
sen insansın.-
sen kimseye zarar vermedin, vermeyeceksin de.-
sadece farklısın.-
farklı olmak ölmeyi gerektirmez.-
farklı olmanın ölmeyi gerektirmediği bi yerdeyiz.-
sen yaşamalısın.
çünkü insan gülüşüyle güzeldir.
baskılar, hep olur.
hep olur.
sen kaldırımda taşların arasından çıkabilmiş bi çiçeksin.
canın fışkırmış ve oluvermişsin.
renkli.
ciğerlerin..
hayat gerçekten zor. kim olduğun yüzünden yargılanmak hiç bitmiyor. hiç ama hiç.
senin dinin şu. senin adın şu. senin annen baban şu kimseymiş. sen şurda doğmuşsun o zaman şöylesin. hayatta sadece ve sadece emeğinle bi yerlere gelmekten bahsettiğinde en büyük hayalci sen oluveriyorsun.
en yakının sana korkuyorum dediğinde, korkma diyemiyorsun.
korkma seni öyle olduğun için yargılamayacaklar.
seni 'fişle' memişlerdir.
sen sadece nefes alıyorsun.
hiçbir şey yapmadın.
sen olduğun gibi güzelsin.
hakkıyla şöyle söyleyemiyorsun.
ölmeyeceksin.
'beni yaşatmayacaklar galiba' boyutuna gelmiş bi korkuya sarılamıyorsun.
ortada hiçbir sebep yokken böyle düşünen sevdiğine diyemiyorsun ki:
öyle değil.
bak ölmüyoruz.-
bak kimse ölmedi.-
sen insansın.-
sen kimseye zarar vermedin, vermeyeceksin de.-
sadece farklısın.-
farklı olmak ölmeyi gerektirmez.-
farklı olmanın ölmeyi gerektirmediği bi yerdeyiz.-
sen yaşamalısın.
çünkü insan gülüşüyle güzeldir.
baskılar, hep olur.
hep olur.
sen kaldırımda taşların arasından çıkabilmiş bi çiçeksin.
canın fışkırmış ve oluvermişsin.
renkli.
ciğerlerin..
15 Mart 2014 Cumartesi
sonra bi bakmışsın aslında hiç üzülmemişiz bu kadar. yaşanmamış. duyulmamış. görülmemiş.
sanki bilinmemiş gibi. insan kapatamaz ki kendine perdelerini. perdeler açıkken de hep güneş girmez içeri. bazen yağmur yağar.
bi
bakmışsın.
tüm ölüm ve kalımlarla o yağmurun altında, dans ederken.
ölmek dans etmeye benzemiyordur gerçi.
ölmek belki biraz daha et ve kemikten sanki.
yine de bi bakmışsın aslında hiç ölmemişiz gibi.
yani,
yaşamaktaymışız da, öylece dans eder gibi.
yaşadıkça eğilmiyormuşuz da çirkinliklerden, unutabiliyormuşuz gibi.
yürürken,
gülerken,
susarken ve su içerken.
biliyormuşuz da olanları, artık o bilgiler bizim çok dışımızdaymış gibi.
sonra usanmadan
yeniden, yine;
"Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
Mendilimde kan sesleri"
14 Mart 2014 Cuma
bi çocuk için; şimdi uzakta.
ne yaptım. ekmek yedim. ölmemiş gibi. utandım. sonra tekrar ekmek yedim. doydum. utandım. acıktım. utandım. ne yaptım. ekmek yedim. acıktım utanmadım. ekmek yedim. yalnız kaldım. ne yaptım, öldüm. ne yaptım? ben öldüm onlar yürüdü. onlar öldü ben yürüdüm. ne yaptım. yürüdüm diye. utanmadım.
ne yaptım. yalnız kalamadım diye kızdım. odalar kalabalık oldu. konuşamadım. anlatamadım diye kızdım. nefes aldım. nefes mi aldım? ne yaptım. çiçekler açmayı öğrendiler büyürken ben. ne yaptım. büyüdüm. ben büyürken utandım. yaşadım diye. elim bağlı. başım.. ne yaptım. üzüldüm. ekmek yedim. dün de yedim. bugün de. bilyeler varmış. bilyeler var dediler mezarında. ben ekmek yiyordum o sırada duymadım. sonradan duydum. çocuk düşlerimiz. ne yaptım. aldım kendimi. bi senin yerine koydum. bi kendi yerime. bi seni kendi yerinde düşündüm. ne yaptım. doydum. toprak kaymadı. deprem olmadı. gökler gürüldemedi. ekmek yedik biz. doyduk. doyduk diye utandık bu ülkede. ne yaptım da nefes aldım ben bugün. hep hakaretler de oldu. toprak alıp örttü mü çirkinlikleri? gösterdi mi sana? sonra biraz yağmur yağmıştı karla karışık. onu hissettin mi biz ekmek yerken? biz yaşadık bugün. sonra ölümden sonrası ile ilgili bi his aradım. içimde bi yerde. ama yağmur yağdı, yağmurla buğday, buğdayla ekmek.. buğdayla ekmek.. başaktım ben. utandım ondan. üzüldüm mü? benim parmaklarım yetti yaşını saymaya. ben varken de yok hissettirebilen kutular içinde biraz karanlık yaratmaya çalışırken kendime. bi elinde sapan dediler. bi elinde uçurtma gösterdiler. ben ne yaptım. ben ekmek yedim. düğüm düğüm düğüm düğüm heryerimken. bişeylerin belası peşinden sürüklerken kendi lanetinin. kusarken. kusarken. yediklerim için. sonra kanlar. sonra kanlar. ben kandan korkarım parmaklarım saymıyor artık yaşımı. ben ekmek yerken sen kanlar içinde. sonra hiçbişey olmamış gibi tekrar acıkırken.. bazı şeyler olmuş. dinlemedim bile. vicdan yıldız gibi değil. vicdan güneş gibi değil. bir tane veya iki tane. yeterli veya yetersiz değil. vicdan kendine göre hep. kendinin aldığı kadarınca. kendini uyutturabildiğin sürece. hepimiz.. hepimiz için.. yer gök karışmadı birbirine. aşklar da, sen isterdin belki yaşamak.. aşklar da parklar gibi. eskiden olduğu gibi de değil. zaten artık ekmeğin tadı da aynı değil. onunla içilen çayın tadı da aynı değil. bi tane zeytin yersin yanında. o da aynı değil. sahiller biraz daha kırmızı. gözle görülmeyen kırmızı. gözle görülmeyen ölüm. gözle görülmeyen çırpınış. gözle görülmeyen eriyiş. gözle görülmeyen bilyeler. gözle görülmeyen öfke. kin. nefret. olmayan insanlık. nerdesin şimdi? ne yaptın?
6 Mart 2014 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)