çünkü ölmeye yada hayatta kalmaya programlanmış gibiyiz.
çünkü başkaları yükselirse bize yer kalmaz gibi.
bu aralar nefesini hissettiren bi ölüm söz konusu.
yada nefessizliğini de diyebiliriz.
arabaya mı biniyorsun orda.
işe mi gidiyorsun orda.
kafanı mı çeviriyorsun orda.
neredeyse her yerde.
ama sanırım artık güzel şeyler duymaya ihtiyacımız var.
bahar geldi diye sevinebilmelere ihtiyacımız var.
korkmadan sevişebilmelerimize ihtiyacımız var.
korkmadan sarılmalara.
korkmadan yanyana durmalara.
gökyüzüne bakmalara.
gökyüzü dumansızlıklarına.
temiz yağmur damlalarına.
ısınmamalara topluca.
yanmamalara ihtiyacımız var.
biraz uzak dursun ölüm.
küçükken yaptığımız gibi kovalamadan önce zaman verse biraz.
ne payıydı o?
sonra gelse arkamızdan.
biraz dursa.
biraz beklese.
nefes alsak
21 Mayıs 2014 Çarşamba
7 Mayıs 2014 Çarşamba
agrandizör'e..
"nedenn benimm değillsinnnn!!"
(röpteşambır giyilmiş halde bir elde viski bardağı diğerinde puro, agrandizörün duvara yapıştırılmış koca fotoğrafına bakarak) diye haykırır küçük hikayesinin büyük kahramanı kıvırcık saçlı minik bir kız. sonra elindeki 70 lerden kalma tabanca ile duvardaki resme defaatle ateş eder. "nedenn benimm değilsinn?" diye bağırır tekrar. bu defa ünlemleri soru işaretine dönüşmüştür. kadersel döngünün bu sinsice hamlesine öfkesi geçmemekle birlikte, bu serzeniş de bir meraka dönüşmüştür. agrandizör'ün ne olduğunu henüz bugün öğrenmiştir lakin ona sahip olmak arzusu, açıkça belirli bir çılgınlığı da beraberinde getirmekte acele etmiştir. analog makineden kimseye muhtaç olmadan baskı yapabileceğini düşünmek.. bunu aslında nasıl yapamayacağını bilmenin verdiği öfkeyle ateş etmiş ancak sonrasında bağırmasıyla birlikte üzerine gelen yılgınlık, bıkkınlık, yorgunluk hıçkırarak ağlamasına sebep olmuştur.
iş bu minik hikayedeki kahraman kadınımız toplum genelinde "sahip olma"nın maskülenliğine yaptığı atıftan ötürü röpteşambır giymesiyle kalmış, ikinci eli 650 tl olan agrandizör'ü alamayarak hayatına devam etmiştir. (şimdilik!)
(röpteşambır giyilmiş halde bir elde viski bardağı diğerinde puro, agrandizörün duvara yapıştırılmış koca fotoğrafına bakarak) diye haykırır küçük hikayesinin büyük kahramanı kıvırcık saçlı minik bir kız. sonra elindeki 70 lerden kalma tabanca ile duvardaki resme defaatle ateş eder. "nedenn benimm değilsinn?" diye bağırır tekrar. bu defa ünlemleri soru işaretine dönüşmüştür. kadersel döngünün bu sinsice hamlesine öfkesi geçmemekle birlikte, bu serzeniş de bir meraka dönüşmüştür. agrandizör'ün ne olduğunu henüz bugün öğrenmiştir lakin ona sahip olmak arzusu, açıkça belirli bir çılgınlığı da beraberinde getirmekte acele etmiştir. analog makineden kimseye muhtaç olmadan baskı yapabileceğini düşünmek.. bunu aslında nasıl yapamayacağını bilmenin verdiği öfkeyle ateş etmiş ancak sonrasında bağırmasıyla birlikte üzerine gelen yılgınlık, bıkkınlık, yorgunluk hıçkırarak ağlamasına sebep olmuştur.
iş bu minik hikayedeki kahraman kadınımız toplum genelinde "sahip olma"nın maskülenliğine yaptığı atıftan ötürü röpteşambır giymesiyle kalmış, ikinci eli 650 tl olan agrandizör'ü alamayarak hayatına devam etmiştir. (şimdilik!)
5 Mayıs 2014 Pazartesi
sanırım kriz geçiyoruz yine. küçük krizler büyük krizleri yutar. yutmaz. ekonomik krizler duygusal krizleri yutar.sanırım mutsuzluktan ölemeyesice bedduası almışım üzerime. nefes alamıyorum artık. karanlık. dayanamıyorum da. böyle büyük nefretler her anına bulaşıyo insanın. yasamadan çizdiğim çok şey var. kendi ismimi çizmişim en başta. sanki birileri büyük beddualar etmiş. nefes alamıyorum ama ölmüyorum da. sorumluluk alamayan herkesten nefret ediyorum. sanırım kendimden başka kimse yok dinleyen. büyük beddualar almışım üzerime. gecelerden nefret ediyorum. gündüzlerden nefret ediyorum. sevgilerden nefret ediyorum. çiceklerden nefret ediyorum. beddualar üzerimde. sevememe bedduası almışım. kimsenin umurunda değilim aslında o kadar iyi biliyorum ki. ben kalkmasam düştüğüm yerden, kimse gelip sormayacak. ben de kalkmayacağım bu gece. herkesten , her şeyden nefret ediyorum. aşklardan ve aşıklardan özellikle.. gün batımlarından. el ele yapılan bütün şeylerden. nefes almalardan. kalp atımlarından. sorumluluklardan. ama sorumluluk alamayanlardan öyle nefret ediyorum ki..daha da geri döner durur bu laflarım bana.. ben hiç kimse bile değilim. paylaşmaktan nefret ediyorum.kitap okumaktan nefret ediyorum. her şeyden nefret ediyorum. her şeyden nefret ediyorum. her şeyden nefret ediyorum. her şeyden nefret ediyorum. her şeyden nefret ediyorum. her şeyden nefret ediyorum. her şeyden nefret ediyorum. her şeyden.
2 Mayıs 2014 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)