dergi açmak istiyorum. dergicilik yapayım ben. yazar çizeriz. yazar yazar çizeriz. mutlu oluruz be!
hatta neydi geçen gün konuşmuştuk da ismini bulmuştuk.. hmmm.. hah.. goethe of the it.
evet. id de olabilir. orda bi şekil oyunu yapılabilir her iki şekilde de okunur böylece. bu durumda 'goethe' isminin telifi için kiminle görüşmem gerekir bilemiyorum pek.. olmazsa alternatifler düşünülebilir.
yazarımız çizerimiz de var.
ayrıca mesleki olarak dergicilik engel değilmiş önümde.
evet.
çok komiksiz ve edebîsiz ve edepsiz ama ahlaklı gibi yine de muzur, çılgın ama aklı başında olmalı.
komikli olabilir bi ölçüde eğer güldürebiliyorsa.
ha bi de iki dilde yayın yapma durumu olabilir.
iki sayfa yanyana.
bi sayfa türkçe diğeri ingilizce.
ama ikisi birbirinin çevirisi değil.
çeviriye karşıyız.
karşı değiliz de.
yine de çeviri değil.
hayaller, renkli balonlar!
gelsin öyküler gitsin denemeler.
oh be.
28 Nisan 2014 Pazartesi
27 Nisan 2014 Pazar
insanlardan nefret ediyorum.
dürüst olmayan insanlardan nefret ediyorum.
gerçekleri kafasına göre yorumlayıp önüme sunan sevgilimden nefret ediyorum.
yalnız kalmaktan nefret ediyorum.
elli bin kere aynı şeyleri açıklamama rağmen yine yine yine karşıma aynı bahanelerle gelinmesinden nefret ediyorum.
yorgunum,nefret ediyorum.
yorgunluğu bahane etmekten nefret ediyorum.
odam yok yatağım yok.
nefret ediyorum.
nefret ediyorum.
nefret ediyorum.
dürüst olmayan insanlardan nefret ediyorum.
gerçekleri kafasına göre yorumlayıp önüme sunan sevgilimden nefret ediyorum.
yalnız kalmaktan nefret ediyorum.
elli bin kere aynı şeyleri açıklamama rağmen yine yine yine karşıma aynı bahanelerle gelinmesinden nefret ediyorum.
yorgunum,nefret ediyorum.
yorgunluğu bahane etmekten nefret ediyorum.
odam yok yatağım yok.
nefret ediyorum.
nefret ediyorum.
nefret ediyorum.
nefret ediyorum. kontrol edemiyor olmaktan nefret ediyorum. hafta içi işte uğraşıp eve gelip test çözüp hafta sonu yine test çözmekten nefret ediyorum. kaç yaşındayım hala. hala. bi bitmedi. bi bitmedi gitti. sırf hiçbi planım yok diye. ne olacağı belli değil diye.
çıkıp birlikte yürüyebileceğim. beni anlayacak bi insan da yok etrafta. nefret ediyorum. her şey bu kadar zor olmak zorunda mı?
nefret ediyorum.
nefret ediyorum.
nefret ediyorum
nefret ediyorum.
nefret ediyorum.
çıkıp birlikte yürüyebileceğim. beni anlayacak bi insan da yok etrafta. nefret ediyorum. her şey bu kadar zor olmak zorunda mı?
nefret ediyorum.
nefret ediyorum.
nefret ediyorum
nefret ediyorum.
nefret ediyorum.
25 Nisan 2014 Cuma
yasaklı kelimelere çizdirmece denemeleri. 1
beynimde oluşan hareketlenmeler. durgunluklar. devrim; çarklar beynimde. çarklar gıcırdayarak dönerken düşünüyor olmam. bir emek sonucu oluşan. yada ışık şeklinde zıplayıp duran bilgiler. o zaman sessiz ama. ışıklar sessiz. çarklar gürültülü. beynim hangisi. beynimde dönen düşünce çemberleri. o çemberleri hep tekrar etmek yada kırıyor olmak. devrim; adım atmak. bugün farklı düşünmek devrim. yada bugün aynı düşünmek. belki içeriği önemsiz. çünkü beyin müdahalesiz. inat ediyor olmak. ama kuru ve boş bir inat değil. yaşamaya inat ediyor olmak. nefes almaya. nefes almak ciğerlerini acıtırken de bunu tercih edebiliyor olmak. sadece bağırmak değil. hep bağırmak değil. içeride ne olduğu bilinmeyen çalışmalar içinde olması beynin. kitap okumak. bi satırdan sonra çarkların dönmesi. yorum yapmak, düşünmek, hissetmek. konuşamayacağın, yazamayacağın, çizemeyeceğin şeyleri, yine de bile bile hissetmek. bir tiyatronun hiç izleyeni olmaması gibi. göze alarak. bi çiçeğin tam şimdi bi kaldırımı delerek kendi hayatta kalışını kutsadığı anı hiç bilememek gibi. yine de hepsini göze alarak. içeride çarkları döndürmek, içeride ışıkları açmak, ışıklara renk vermek, ışıklara anlam yüklemek. devrim kimin kelimeye ne anlam yüklediğine bakmadan. benim bugün nefes almam. nefes vermem. tekrar almam. tekrar vermem. tekrar almam. tekrar vermem. devrim; benim. devrim; insanın kendisi.
24 Nisan 2014 Perşembe
kışlar ve baharlarla ilgili bazı önceliklerim hakkında konuşalım hadi. hadi şimdi senin nasıl otobüse binip gittiğin ve benim hangi kapılardan geçtiğimle ilgili konuşalım. benim beklemekten ne kadar yorulduğumla ilgili konuşalım. hem kendimden, hem senden. tabi senden bi'seyler beklemem ne kadar mantıklı bilemiyorum. çünkü anlaşmak zor karşılıklı. aslında anlaşmak karşılıklı mı yoksa yan yana mı onu da tam bilemiyorum. sakin bi oda istiyorum sadece. o sakin odada gitarlarım kitaplarım yanyana dururlarken, akşamları sen gel. yemek yapalım. yemek yiyelim. su içelim istiyorum. sakin sakin. müzik açalım. hatta müzik yapalım. pencerem olsun. pencereyi açtığımda baharlar yada kışlar gözüksün. ama kendimi de bilmiyorum bu konuda. belki ben bi pencerem olduğunda yazları da seveceğim. ışıklar kırılıp girecek içeri. bazen kırılmadan girecek. benim canım sıkılacak sonra yine bunalımlara girip ellerimi yıkamak isteyeceğim. bi tane de musluğum olsun o yüzden. ben korkarak uyanmayı hakedecek hiçbişey yapmadığımın bilincine varabilecek kadar sakinleşmiş olayım. perdelerim olsun. istersem açayım. istemezsem karanlık. sen de ol yanımda.
21 Nisan 2014 Pazartesi
kendime notlar
birinin mutsuzluğuyla mutlu olma.
birileri mutsuz diye mutsuz da olma.
göbekbağıyla bağlı değilsin kimseye.
birileri gergin diye hayatı kendine zindan etme.
seninle ilgisi olmayan şeyleri ilgine sunulmadığı sürece merak edip endişelenme.
kendine bi hayat kur.
daha doğrusu şu an yaşadığın hayatı böylece yaşa.
senin de isteklerin olabilir.
sen de insansın.
kimse için kendini feda etme.
hayatı bu kadar da dramatik yaşama.
kendine zaman ayır.
şimdilik olduğu kadar kendine alan yarat.
kendine bi eylem yarat.
muhtaçmışsın gibi davranmaktan vazgeç.
sadece, paylaşmak güzel.
paylaşmanın güzel olduğu insanları düşüncesizce kırma.
hayatta başka bişey yok.
başka bişeyin yok.
...
birileri mutsuz diye mutsuz da olma.
göbekbağıyla bağlı değilsin kimseye.
birileri gergin diye hayatı kendine zindan etme.
seninle ilgisi olmayan şeyleri ilgine sunulmadığı sürece merak edip endişelenme.
kendine bi hayat kur.
daha doğrusu şu an yaşadığın hayatı böylece yaşa.
senin de isteklerin olabilir.
sen de insansın.
kimse için kendini feda etme.
hayatı bu kadar da dramatik yaşama.
kendine zaman ayır.
şimdilik olduğu kadar kendine alan yarat.
kendine bi eylem yarat.
muhtaçmışsın gibi davranmaktan vazgeç.
sadece, paylaşmak güzel.
paylaşmanın güzel olduğu insanları düşüncesizce kırma.
hayatta başka bişey yok.
başka bişeyin yok.
...
18 Nisan 2014 Cuma
kişisel evet
aslında ilkbahar. ama sonbahar gibi bulutlar. sonbaharı da seviyorum. eski ama çok da eski olmayan aslında yeni de sayılabilecek bi arkadaşım mesaj atmış. başka bir arkadaşın doğum gününe çağırıyor. gidemeyeceğim tabi başka bi şehirdeyim artık. ama aslında bi yanım da o şehirde. sonbaharmış gibi olan ilkbahar bulutlarını seviyorum. küçük küçük özlemler var yüreğimde. kalbim değil bugün yüreğimde çünkü. toplayınca kocaman bi özlem. bi çok şeyi özlüyorum. özlemek şuanda kanatan bişey değil eskisi gibi aslında. ama her an da kanatabilir. kendimi biliyorum. bi koku duyup ağlamaya başlayabilirim. ama ağlamak özlemi gideren bişi değil. bugün bu şehirde yalnız olmamama rağmen yalnızım. ailem var. ailem işte.. onlara herşeyi ne kadar anlatabilirim. yada bi arkadaşla yapılabilecek ne kadar şeyi onlarla yapabilirim. aslında yapabilirim. ama ne kadar anlaşıldığımı hissedebilirim. ailelerde çatışmalara rağmen sevgiler. gerçi arkadaşlık da çatışmalara rağmen sevgi değilse nedir bilmiyorum. burda bi arkadaşım var. ama kendi sorunları içinde boğulmuş durumda. kendinin de farkında olmadığı ve benim de anlayamayacağım başka problemler olduğunu da düşünüyorum. bi sevgi hissedemiyorum ama artık. bana karşı. dönemsel. ama arkadaşlık bu kadar yorucu olmamalı.
başka şeyleri özlüyorum zaten. başka insanları. en yakın arkadaşım yurtdışında. yedi aydır sanırım. çok yorgunum. özlüyorum. özlemekten yoruldum.
15 Nisan 2014 Salı
bugün
mutsuzum. hayatımda olmak istediğim yerde değilim. yapmak istediğim işi yapmıyorum. anlatmakla geçmiyor. yok oluyorum. kaldırımlarda yürürken gömülüyorum. kıskanıyorum mutluysa etraftakiler. bütün ezilmişliklerin alınabilseydi intikamı. en ufak bi iğnelemede devasa alınmasaydım yaralarım yüzünden. aşık olmayı becerebilseydim yanımdaki adama. o mutlu ol dediğinde olabilseydim. sırf öfkem yüzünden yaz diye verdiği kalemleri kırmasaydım. sırf ben kızgınım diye . çal söyle çal hadi çalalım söyleyelim dediğinde fırlatmasaydım gitarları. her çabasını alaya alıp küçümsemeseydim. bilerek yada bilemeden. utanmasaydım çabalamaktan. yargılanmaktan. sırf yargılanmaktan korkuyorum diye tükürmeseydim kusmasaydım sağa sola. hep pişman olmasaydım yaptıklarımdan ve yapamadıklarımdan. bunun hesabını da en yakınıma kesmeyebilseydim. yanarak yok olsaydım çoktan olurdum.hep aynı çemberin içinde döne döne başım dönmeseydi. düzgün yürüyebilseydim yollarda. dik durabilseydim. 20 yaşında bırakmasaydım yaşımı takip etmeyi. 50 hissetmeseydim yarısı olmadığım halde. kendimi affedebilseydim. etrafımdakiler de biraz hoşgörülü olabilseydi. benim anlatmama gerek kalmadan anlayabilseydi birileri de. ben yırtınmasaydım aslında ne demek istediklerim hakkında. acı çektiren dostlarıma dönüp gidebilseydim sırtımı. kendimi bu kadar düşündüğüm halde engelleyebilseydim zarar görmemi. okumasaydım. inat etmeseydim de. kazanarak aslında nasıl da kaybettiğimi kabullenseydim de. inat etmeseydim. örnek olmasaydım kardeşlerime de. beni parmakla gösterip ama ablan demeselerdi onlara. ben de istediğim bölümü okusaydım.ben buyum beni böyle kabul edin diyebilseydim aileme. hep bi kabul ettirme içgüdüsü olmasaydı kendimi. olduğum gibi kabul edilseydim. hatalarımın bedelleri beni geleceğimle sınamasaydı. babam daha güçlü olabilseydi de hep kırılmasaydı hayata. ben de güç alabilseydim ondan. annem de sevdiğini belli etseydi başkalarını umursamadan. kendimle gurur duyabilseydim. huzurla uyuyabilseydim. mutlu yaşayabilseydim.
14 Nisan 2014 Pazartesi
işyerleri
tabaklar. çatallar. demir-çelik sesleri. yemek yiyoruz. yenebiliyor.
sonra soğuk soğuk olaylar.
kağıtlar.
işler.
yapılacak işler var diye illa ki.
saçma bi hırçınlık. herkeste. aptalca bişeyler.
aptalca şeylere avazım çıktığı kadar bağırma isteği.
sonra yerinde oturmalar bişeyler yapmadan.
dünyada en gereksiz varlık insan sanırım.
dünyaya en zararlı..
sonra soğuk soğuk olaylar.
kağıtlar.
işler.
yapılacak işler var diye illa ki.
saçma bi hırçınlık. herkeste. aptalca bişeyler.
aptalca şeylere avazım çıktığı kadar bağırma isteği.
sonra yerinde oturmalar bişeyler yapmadan.
dünyada en gereksiz varlık insan sanırım.
dünyaya en zararlı..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)